İngilizce Deyimler Listesi

İngilizce Deyimler Listesi

İngilizce popüler deyimler, İngilizce öğrenenlerin karşılaşabileceği zorluklardan biridir. Bu deyimler, özellikle günlük konuşmalar sırasında sıklıkla kullanılır ve genellikle kelime kelime çevrildiğinde anlamı kaybolur. Popüler deyimler, bir fikri, duyguyu veya durumu daha net ve kısa bir şekilde ifade etmek için kullanılır.

İngilizce öğrenirken popüler deyimleri de öğrenmek, İngilizce dilini daha iyi anlamak için önemlidir. Bu deyimler, İngilizce dilinin kültürel yönüne de bir bakış açısı sunar ve İngilizce konuşulan ülkelerde yaşayan insanlarla daha iyi iletişim kurmayı sağlar. İşte en popüler ve yaygın kullanılan İngilizce deyimlerin Türkçe karşılıkları:

  1. A bird in the hand is worth two in the bush – “Kuş eldeyken kervana katılmaktan iyidir.”
  2. A penny for your thoughts – “Düşüncelerini söyler misin?”
  3. Actions speak louder than words – “Eylemler sözlerden daha güçlüdür.”
  4. Barking up the wrong tree – “Yanlış kişi ya da konuyu suçlamak.”
  5. Bite the bullet – “Zorlu bir durumu kabullenmek.”
  6. Break a leg – “İyi şans dilemek.”
  7. Can’t judge a book by its cover – “Görüntü aldatıcıdır.”
  8. Cross that bridge when you come to it – “O gün geldiğinde, o güne kadar düşünme.”
  9. Cut corners – “Köşeleri kesmek, kısayollar kullanmak.”
  10. Don’t cry over spilt milk – “Kırılanın eğri büğrüsüne ağlamak.”
  11. Every cloud has a silver lining – “Her şerde bir hayır vardır.”
  12. Get a taste of your own medicine – “Kendi ilacını içmek.”
  13. Give someone the benefit of the doubt – “Kuşkulu davranmamak.”
  14. Hit the nail on the head – “Tam isabet etmek.”
  15. In the heat of the moment – “Anın heyecanıyla.”
  16. It’s raining cats and dogs – “Şiddetli yağmur.”
  17. Jump on the bandwagon – “Herkesin yaptığına uymak.”
  18. Kill two birds with one stone – “Tek taşla iki kuş vurmak.”
  19. Let the cat out of the bag – “Sırrı açığa vurmak.”
  20. Miss the boat – “Fırsatı kaçırmak.”
  21. No pain, no gain – “Zahmet olmadan kazanç olmaz.”
  22. On the same page – “Aynı düşüncede olmak.”
  23. Piece of cake – “Çok kolay.”
  24. Pull someone’s leg – “Birini kandırmak, şaka yapmak.”
  25. Put all your eggs in one basket – “Risk almak.”
  26. Save for a rainy day – “Kötü günlere hazırlık yapmak.”
  27. See eye to eye – “Aynı fikirde olmak.”
  28. Speak of the devil – “Az önce bahsettiğimiz kişi geldi.”
  29. Take it with a grain of salt – “İnanmayabilirsin ama öyle.”
  30. The ball is in your court – “Sıra senin.”
  31. The devil is in the details – “Önemsiz görünen ayrıntıların büyük sorunlar yaratabileceği.”
  32. The early bird catches the worm – “Erken kalkan yol alır.”
  33. The elephant in the room – “Açıkça konuşulmayan ama herkesin bildiği büyük sorun.”
  34. The grass is always greener on the other side – “Başkasının yeri her zaman daha güzel görünür.”
  35. The whole nine yards – “Her şeyin en iyisi.”
  36. There’s no place like home – “Ev gibisi yok.”

british logo yenirenk

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İngilizce öğrenmek için hemen formu doldur!

İletişim Formu